Haberler

Ağrısız Normal Doğum Mümkün Mü?

Normal doğumda hissedilen ağrı algısını azaltacak doğal yöntemler var mıdır? Peki bunlar nelerdir? 20. yüzyıl modernizmle birlikte demokrasinin, kentleşmenin, endüstriyel devrimin ivme kazandığı, hızlı biçimde değiştiği dönem olarak kadın haklarına da ciddi değişiklikler getirmiştir. Kadını evin mahremi, haremi, gizli gebesi olmaktan çıkartmış ve hamileliği cinselliğinin yaratıcı, tanrısal boyutu olarak algılayıp, tüm güzelliği ve kutsallığı ile yaşama hakkını vermiştir.Tabiattaki tek ağrılı fizyolojik olay doğumdur. Doğum sancısını diğer ağrılardan ayıran fark, anneyi bebeğine kavuşturan doğası, bu sancıyı tahammül edilir kılar. Doğum da hissedilen ağrıyı doğal yöntemlerle azaltmak mümkündür; bunu sağlamanın tek yolu ise kadınların doğumla ilgili ön yargılarını değiştirmektir. Aksi halde bu şekilde hastaneye gelen anne adayına ağrısız bir doğum mucizesi yaşatamayız.

1978 – 86 hemşirelik yıllarımda yakından tanık olduğum iki grup anne adaylarından söz etmek isterim. Batı kültürlü anne adayları, sakin, güvenli, eşleriyle birlikte, ilaç kullanmadan, doğuma aktif şekilde katılan, mutlulukla bebeklerini kucaklayıp odalarına alan ANNELER olurdu. Bizim çoğu anne adayımız ise endişeli, korkulu, eşlerinden uzak, ilaçlarla zihni bulanmış, doğum esnasında pasif, hatta doğum masasında ayak bileklerinden bağlı, üstelik doğum anında uygulanan anestezi yüzünden bebeğini birkaç saat sonra kucaklayabilen; kısaca zor ve yorucu doğumlar yapan HASTALAR oluyordu.Sancısız doğum yoktur, spor yapan birinin çektiği kas ağrısı nasıl varsa, uterus kaslarının da doğum için çalışması ağrılı olacaktır. Ağrının niteliğini böyle tanımlarsak kabullenilmesi daha kolaydır.Ağrı toleransı kültürlere, yöreye, kadından kadına fark gösterir, doğum hakkında doğru bilgi ve donanım kazanan kişilerde ağrı toleransı yüksekken, doğum hakkında yalan yanlış ve kulaktan dolma bilgilerle, korkuyla doğuma giden kişilerde ağrı toleransı düşük olur.Annenin doğumdan duyacağı memnuniyet asıl önemli ve kalıcı olandır. Memnuniyet doğum sancısı veya analjezisi ile ilişkili olmaktan ziyade, doğumda doğru destek alması, bu desteği sağlayan kişinin yaklaşımı, geçmiş deneyimleri, ayrıca annenin karar alma, uygulama, kısaca, kendi doğumunun sahibi ve hâkimi olmasıyla ilgilidir. Gevşeme, meditasyon, egzersiz, nefes, müzik, ılık banyo, motivasyon ve masaj gibi tavsiye edip uyguladığım doğal yöntemlerle annelerin doğum sancısı azalmakta ve doğum memnuniyeti artmaktadır. Meditasyon ve gevşeme çalışmalarında bebek ve anne arasındaki ilişkiyi derinleştirmek ve annenin ruhsal bedeniyle irtibata geçmesi, sükûnet içinde kalıp bebeği ve bedeni ile ilgili sezgileri alabilmesi ve bu sayede hamileliğin doğal süreçleriyle uyum içinde olmasını, doğumun bir kutlama haline gelmesini sağlar.

Egzersizler hamileliğin 2. Trimesterinden doğuma kadar uygulandığında güven, vücut farkındalığı ve beden gücünü arttırır. Hamilelik zamanında değişen vücut statiği, artan yük, ağrılar sebebiyle normal zamana göre, vücudumuzun egzersize olan ihtiyacı daha da artar. Ancak bu egzersiz programını seçerken de dikkatli olunmalı, ağır ve zorlayıcı egzersizlerden kaçınılmalıdır. Pelvik bölgede ki kasları esnetip doğuma kolaylık sağlar.

Bu konuda “Doğum Paketi” kursumuzu incelemenizi tavsiye ederim: https://www.ayseoner.com.tr/kurs-programi/dogum-paketi/

Eş desteği: günümüzde baba adayının hamilelik ve doğum sürecinin içinde yer aldığını görüyoruz oysa ki geçen yüzyıllarda baba adayları bu sürecin tamamen dışında idiler. Yeni nesil babaların bu süreçte yer alması gerekiyor , buna bebeklerin ihtiyacı var. Bu bebekler, çocuklarımız, bizim geleceğimiz.Yeni yüzyılı devam ettirecek ve aydınlık cağı oluşturacak, dünyamıza barışı ve sevgiyi getirecek çocuklarımız, onun içindir ki doğduğu zaman ilk gördüğü resim anne ve babası olacak, onu sevgiyle kucaklayan ailesi,bu bebeğimize, dünya barışı için çok önemli bir ilk görüntüdür. Koca, eş, sevgili, baba olarak erkek, hiçbir şey yapmasa bile kadınının doğumda yanında olup, onu destekleyerek, sevgi sözcükleri fısıldayarak aşkı hissettirmesi,doğum için gerekli olan oksitosin hormonunu önemli ölçüde arttıracaktır. Hele bir de doğum kurslarında doğum bilgisi edinmiş, doğum ve hamilelik boyunca eşine masajlar ve karşı basınçlar uygulamayı öğrenmiş ve uygulamış bir babayı adayı ise, doğum odası mahremiyeti ve ortamı ile ilgili düzenlemeleri dahi yapabilecektir. Erkekler kadınlar gibi değildir, ciddi bir sağlık sorunları olmadığı sürece ağrı bilmezler. Oysa ki biz kadınlar, ergenlik döneminden itibaren, menapoza kadar her ay hamile değil isek regl oluruz. Bu esnada rahim hazırlık dokusunu dışarı atmak için de kasılır ve ağrı duyarız. İşte bu bizi, ağrıya dayanıklı hale getirir .Çünkü içten içe biliriz ki bu ağrılar doğum ağrılarının bir parçasıdır. Oysa ki ağrı bilmeyen erkek doğum konusunda bilgi edinmemişse, sizin doğum anında yaşadığınız değişim ve ağrınızdan panik olup ilaç almanız veya bir an önce bitmesini sağlayacak yöntemler konusunda sizi ikna etmeye çalışır.Doğum öncesi hazırlık kursu sadece kadın için değil erkek için de önemlidir.

Müzik annenin cesaret kazanmasına, güven duymasına, kaygısının azalmasına, ağrı ile baş etmesine yardımcı olup, anne bebek ilişkisini desteklemektedir. Hamileliği esnasında severek, relaks halde bebeği ile iletişim kurarak dinlediği melodiyi doğum travayında dinletmek anne adayına, aynı duyguları verecek, rahatlama sağlayarak ya da dikkati başka yöne çekerek ağrı kontrolünü kolaylaştıracaktır.

Doğru ve derin nefes almak hamilelik değişimlerinin yol açtığı şikayetlerin azalması, zihnin sakin kalması, doğumda anne ve bebeğe giden oksijen ve enerjiyi arttırarak, gevşemeyi ve ağrıya toleransı yükseltmesi açısından çok önemlidir.

Masaj doğum travayın da boyun, omuzlar sırt ve basen bölgesine uygulanarak lavanta yağının hoş koku ve gevşetici etkisiyle süreci rahatlatır. Doğru yan yatış pozisyonları ve yer çekimini kullanmak, koksiks ve iliak kemiğinin iskium tümseklerine uygulanan karşı basınç, bebeğin doğum kanalında ilerlemesini kolaylaştırıp, anne adayının hissettiği basınçlı ağrıyı önemli ölçüde azaltır. Motivasyonu yükseltmek için doğum refakatçisinin, gebeyi cesaretlendirmesi, övmesi, saçını okşaması, elini tutması, nefes ve ıkınmaları birlikte yapmak suretiyle desteklemesi, doğum travayında çok faydalıdır.Doğumda size eşlik eden doğum destekçiniz de korkularınızda size eşlik etmesi değil, sizin güç merkezinize gitmenize yardım etmesini isteyin. Minnet duygusu ve doğa sizin yanınızda bunu hiç unutmayın.

“Kadın, doğum esnasında asla yalnız bırakılmamalı, mutlaka sevgi ve şefkatle desteklenmelidir.”

Sevgiler, Ayşe Öner

 

Check Also

Bebek Karnınızda Nasıl Yaşıyor?

Bizler beslenmek için yiyiyor içiyoruz, akciğerlerimizi kullanarak nefes alıyoruz. Bebekler ise anne karnında suyun içinde …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir