Haberler

Hamilelik ve Hamilelik Öncesi Beslenmenin Önemi

Hamilelikte beslenmenin önemini hepimiz biliyoruz. Televizyonda, gazetede ve tabii hamile kaldığımızda gittiğimiz doktorlarımızın bize verdiği önerilerde hamilelikte beslenmeyi hep duyduk ve öğrendik.

Hamilelik öncesinde beslenmeyi sadece annenin beslenmesi olarak değil, bir yumurtanın diğer yarısı olan babanın da beslenmesi olarak tanımlamalıyız. Hamilelikte ve öncesinde bütün yükün anneye yıkılması çok yanlış. İki tane yarım yumurta var ve bu iki yumurta biraraya gelerek tek bir yumurta oluyor ve böylelikle bebek meydana geliyor. (Annenin yumurtası ve babanın spermi). Bu hepimizin bildiği en basit anlatım belki ama bebek konusuna gelince sadece anneye verilen öneriler ve öğütler yumurtanın diğer yarısı olan babanın yapması gerekenleri unutturmamalı.

Yani sağlıklı bir bebek sahibi olmak için anne ve babaya düşen en önemli görev; öncellikle beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek kendi sağlıklarına önem vermeleridir.

Bizler zaman zaman kendimizi  yorgun, halsiz ya da rahatsiz hissediyorsak, yumurta ve spermlerimiz de ayni sekilde  yorgun ve halsiz olabiliyor. Bir de  son zamanlardaki çevresel faktörleri de eklersek, zaten zor olan  yumurta ve spermin biraraya gelmesi gittikce zorlasiyor.

Bu çevresel faktörlerle;

  • Besinlerin ve beslenmenin kötü olması,
  • Endüstriyel zararlar ve çeşitli toksinler,
  • İnsanların cep telefonlarını üstlerinde taşımaları,
  • Yeni dönem wireless ve teknolojik donanımlar,

var olan sperm sayısını beş misli azalttı. Eskiden 1cm3 te 125 milyon sperm varken, şimdi bu sayı 25 milyona düşmüş bulunuyor.

Ayrıca son zamanlarda, tüp bebek sayısının bu kadar artmasının sebeplerini de bazı gensel bozukluklar dışında, bu çevresel faktörlere bağlayabiliriz.

Bu konuda anonim bir hikayeyi sizlerele paylaşmak istiyoruz;

Eskiden Afrika kabilelerinin bazılarında,  yeni evlenen çiftler evlendikleri gece aynı yatağa yatırılmıyorlardı. Altı ay boyunca bu çiftleri çesitli sebzelerle, etin en özel kısımlarıyla, faydalı yiyecek ve içeceklerle  besleyerek  özel bir bakıma alıyorlardı.  Ancak altı ayın sonunda çiftlerin birlikte yatmasına izin veriliyordu. Böylelikle sağlıklı çocukların bu özel beslenmenin sonunda doğacağına inanılıyordu.
Biz bu hikayede; hamilelik öncesinde  beslenmenin nekadar önemli olduğunu vurgulamaya çalıstık. Evet  günümüzde araştırmalar gösteriyor ki hamilelik öncesinde vücudumuzu en az altı ay öncesinden, beslenme ve takviyelerle sağlıklı duruma getirmeliyiz.

Sağlıklı çocuk dünyaya getirebilmek icin ciftlerin bazı tetkikleri yapması ve vücutlarını bu tetkikler sonucuna göre tedavi etmesi yararli olacaktır.

Anne ve baba adaylarının sağlıklı çocuklar dünyaya getirmesi icin, yani kendi yumurta ve spermlerinin daha sağlıklı olması icin;

  • Mümkün olduğunca organik besinlerle beslenmesi,
  • Büyük balıkların yerine küçük balıkların tercih edilmesi ve omega 3 takviyesi alınması,
  • Kefir ve yoğurt tüketiminin arttırılıp, süt tüketiminin azaltıması,
  • Özellikle kuzu eti, yumurta ve sebzelere ağırlık verilmesi
  • Yemeklerde zeytinyağı ve köy tereyağı kullanılması,
  • Yemeklerde sarımsak, soğan ve zerdeçal, zencefil gibi baharatların kullanılması,
  • Folik asit takviyesine başlanması,
  • Vücuttaki insulin direncinin kontrol altına alınması,
  • Bagirsak florasindaki mantar ve bazı parazitlerden temizlenerek düzenlenmesi,
  • Vucuttaki agir metallerin ölçümü yapılarak, vücuttan arıtılması,
  • Akdeniz anemisi için test yaptırılması,
  • D vitamini takviyesi alınması,
  • Bakırsız Vitamin takviyesi alınması,
  • İyot eksikliği varsa giderilmesi,
  • Demir eksikliği varsa giderilmesi,
  • İçtiğimiz suyun kalitesinin araştırılıp, mümkünse arıtma kullanılması,
  • Anne adaylarının saçlarını, organik boyalarla ya da bitkisel ürünlerle boyaması.

Sağlıklı beslenmek ve doğru beslenme alışkanlığı kazanmak, sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesine ve gelecek nesillerin daha sağlıklı devam etmesine sebep olur.

Sevgiler, Dr. Emin Mindan

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir