Doğumu bekleyen anne adaylarında sıkça fark ettiğim duygulardan biri de doğum sonrası bebekle ilişki kurmada başarılı olup olamayacakları. Ağladığı zaman onun ne istediğini nasıl bilecekler, karnını doyurabilecek miyim sorularının yarattığı tedirginlikler… Ama kursu tamamladıklarında bu sorularına büyük ölçüde cevap alabilmiş oluyorlar. Ya doğum sonrası… Bütün bilinenler unutuluyor veya hatırladıkları zaman ise bana telefon açarak tekrar teyit etme ihtiyacı doğuyor, çünkü etraflarında belki iyi niyetle ama annenin bildiklerini de unuttuaracak kadar çok fikir beyan edenler, yorum yapanlar oluyor.
Yeni doğmuş bebeğiniz ağlayarak size ihtiyacı olduğunu söyler bu onun en doğal iletişim kurma şeklidir. Siz de onu kucağınıza alırsınız, yeni doğan bebek annesi ile ortak bilinci paylaşır, hala annesinin vücudunda imiş gibi hisseder ve böylelikle annenin kucağında olmak, kesinlikle onu rahatlatan en güvenli yerdir ve ağlayan bebeğinizi kucağınıza almak ağlamasına verilecek en iyi cevaptır. Çevrenizde ki bazı insanlar bebeğiniz ağladığında onu sürekli kucağınıza almanızın kucak alışkanlığına sebep olabileceğini söyleyecekler, bu söylevlere artık inanamayacağınızı biliyorum. Çünkü 30 yıla yakın bir zamandır anne adaylarına hep bunu anlatıyorum. İnsan yavrusunun en temel ihtiyacı annesinin koynu, kucağıdır; bunun çok doğal olduğunu bilmelisiniz ve kucak ihtiyacı annenin işi olduğu zamanlarda, şal veya sling kullanarak da mutlaka karşılanmalıdır. Kucak ihtiyacı karşılanan çocuklar aldığı güven duygusu sebebiyle, kucak bağımlılığının tam tersi, çok daha özgür, sevgi dolu bireyler olacaktır. Zaten bağı kurmanın, kuvvetlendirmenin en geçerli yolu “ilk üç ayda alışkanlıklar olmadığı ama güveni, değerli olduğunu ve sevildiğini hissetmenin tek kaynağı annesinin onu kucağına alarak ihtiyacını karşılaması, gözleri ile buluşan sevgi dolu gözleri, sıcacık gülüşü, yatıştırıcı sesi, karnını doyuran göğüslerine yakın olmasıdır” derim; her emzirme dersimde. Ayrıca ilk günlerde düzenin düzensizlik, programında programsızlık olduğunu bilmelerinin de gerektiğini !!!
Doğduğunda ilk aylar her an bebeğinizin ihtiyaçlarını karşıladığınız zaman aranızda ki iletişim gelişir. Bebek geçen aylar içinde düzeni ve programı kendi kendine oluşturacaktır. İlk 3 aydan sonra dereceli olarak ihtiyaçlarına cevabı ertelemeye başlayabilirsiniz. Mesela ağladığında yanına gelerek bir süre dönencesini çalıştırmak onun yanında olmak ama kucağa almamak, bazen yanına gitmeden sadece ona seslenerek ağlamasına karşılık vermek gibi. Böylece bebeğiniz zaman içinde yumuşakça geçişlerini yapabilecek beklemeyi ve ağlamamayı öğrenecek, kendi kendini oyalayabilme mekanizmasını da geliştirecektir.
Emzirme derslerime baba adaylarının mutlaka gelmesini isterim çünkü emzirmede başarılı olabilmeniz için eşinizin desteğine mutlak ihtiyacınız var, anne sütünün sihrini öğrenen bir baba asla yakınınızda ki kişilere sizin kafanızı karıştırma fırsatı tanımayacak ve en güçlü duvarınız olacaktır. Siz de böylece bebeğinizi rahatça emzirerek artan hormonlar sayesinde mutlu, sezgileri güçlü bir anne olacak bebeğinizin ihtiyaçlarını, rahatsızlıklarını onun beden dilinden ve ağlama tonundan kolayca anlayabileceksiniz.
Anne olmaya hazırlanırken doğacak bebeğinizi hemen emzirmeye başlayarak doyduktan sonra da özenle en şık ve ona konfor sağlayacağını düşündüğünüz şık beşiğinde ve yatağında mışıl mışıl uyuyacağını, gece de belli bir saatten sonra tüm geceyi uyuyarak geçireceğinizi düşünerek en güzel odayı bebeğiniz için tasarlayıp hazırlarsınız. Ama doğum sonrası tüm hayal ettiğiniz şeyler bebek odası şıklığı ikinci planda kalır, çoğunlukla bebekler kendi uyuyacakları yeri kendileri seçerler, bu; ya sizin koynunuz ya da size yakın olan yatağınızın yanında ki beşik veya küçük yataktır. Çok az sayıda bebek doğduğunda kendi odasında ve uzun uyku düzenine sahiptir. İşte sizinle bebeğiniz arasındaki bağı güçlendiren ve her ikinizi de mutlu kılan bu yakın uyuma, bebeğin ayrılık kaygısını duymaması sizin de onun nefes sesini ve kokusunu duyacak mesafede olmasından alacağınız huzur ve rahatlık ilk aylar için gereklidir. Yoksa ” bebek illa bebek odasında olacak veya da illa yanınızda olacak” diye bir kural yoktur. Bu seçimi ilk aylarda genellikle anneler, yeni doğmuş bebeğini kendi yanında tutmayı tercih edecek şekilde düzenlemekteler.
Sevgiler, Ayşe Öner